RESVERATROLÜN SPORCU BESLENMESİNDEKİ ROLÜ

Resveratrol, üzüm kabuğu ve çekirdeklerinde bol miktarda bulunan güçlü bir antioksidan polifenoldür. Resveratrolün besin kaynakları arasında dut, antep fıstığı, kırmızı şarap, çilek ve yer fıstığı bulunur. Bu bileşik, glikasyon, oksidatif stres, iltihaplanma, nörodejenerasyon, çeşitli kanser türleri ve yaşlanmaya karşı birçok özelliğe sahiptir. Resveratrol genellikle iyi tolere edildiğinden, diyabet ve komplikasyonları gibi birçok hastalığın önlenmesinde umut verici bir bileşik olduğuna inanılmaktadır.

Resveratrol vücudumuzdaki hücreleri hasarlardan korumaktadır. Anti-diabetik, anti oksidatif, anti-inflamatuar, anti-kanser, anti-astım ve ağrı kesici özellikleri in vitro ve in vivo çalışmalar tarafından aydınlatılmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda da resveratrolün böbrek, kalp ve beyinde koruyucu özelliği olduğu da görülmüştür. Nöro koruyucu etkisiylede beyin fonksiyoları aktifliğinin yanı sıra felçlerin önlenmesinde de yardımcı olabilmektedir. HDL kolestorolü arttırmaya LDL kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Polifenoller kan damarlarının işlevini iyileştirmektedir ve kan pıhtısı oluşumunun yavaşlamasını sağlar. Bu nedenle kızmızı şarap elzem miktarda tüketildiğinde pıhtı oluşumunu azalmasına yardımcı olur.

Resveratrol oldukça düşük bir toksisite seviyesine sahiptir. Günde 5 grama kadar oldukça iyi tolere edilir. Çalışmalar daha yüksek dozlarda tüketildiğinde mide bulantısı, ishal, kusma ve diğer gastrointestinal sorunların ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Ancak bu yüksek dozlara yalnızca diyetle ulaşılamaz.Genellikle takviyelerle tüketildiğinde ulaşılır. Her gün 1 gram doğal kaynaklardan gelen resveratrol önerilmektedir.

Resveratrol takviyeleri, yüksek efor egzersizinde kas hasarını azaltabilir.  Bir araştırma, uygun resveratrol takviyesi ile birlikte egzersizlerin kas hasarını kontrol etmeye, fiziksel adaptasyonu ve anaerobik kapasiteyi iyileştirmeye yardımcı olabileceği sonucuna varmıştır. Egzersize bağlı kas hasarının zararlı etkilerini en aza indirdiği gösrülmüştür . Bu çalışmanın arkasındaki ekip tarafından yapılan önceki araştırmada, RES takviyesinin kas gücünü ve dayanıklılık performansını etkili bir şekilde iyileştirdiği ve egzersiz sonrası yorgunluk biyokimyasal parametrelerini azalttığı görülmüştür. Fakat bazı çalışmalarda da kas ağrısına bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir.

Başka bir çalışmada da 20 elit sporcuya (hentbol: 10, basketbol: 5, koşucu: 4, voleybol:1) bir ay boyunca üzüm ekstraktı (400 mg) veya plasebo verilmiştir. Çalışmanın sonunda özellikle hentbol sporcularında fiziksel performans (% 24) ve güç (% 6,4) artışı tespit etmişler ve üzüm ekstresinin elit sporcularda oksidatif stresi azaltıp performansı arttırabileceği belirtmişlerdir.

Resveratrol ve egzersiz ile igili yayınlanmış çalışmalarda tutarsızlıklar vardır. Bu yüzden uygun doz ve süreye ilişkin bir standart yoktur. Fakat kas fonksiyonu, antioksidan ve yukarda saydığımız birçok mekanizma üzerinde olumlu etkisi mevcuttur.


Uzm.Dyt. Mestan ÇİLEKÇİ

Stj.Dyt. Ayça TAHTAOĞLU

Prev Post
Next PostNİTRATLAR VE SPORCU BESLENMESİ